“Yoksulluk, eğitimden dışlanmanın en büyük nedeni.”
Eğitim İzleme
Raporu 2023'e göre, 2022-2023 eğitim-öğretim yılında zorunlu eğitim çağındaki
6-17 yaş arası yaklaşık 442 bin 643 çocuk eğitimin dışında kaldı. Bu,
Türkiye'nin toplam nüfusunun yaklaşık %2,5'ini oluşturuyor.(Tabiki bunlar
resmi rakamlar.Gerçeklik çok daha fazlasını göstermektedir.)
Rapor, bu
çocukların %49,9'unun oğlan, %50,1'inin kız olduğunu gösteriyor. Kız çocukları,
özellikle kırsal kesimde ve dezavantajlı gruplarda eğitimden daha fazla
dışlanıyor.
Eğitimden
dışlanmak, çocukların geleceklerini olumsuz etkileyen ciddi bir sorundur.
Eğitim, çocukların temel becerilerini geliştirmelerine, iş bulmalarına ve daha
iyi bir yaşam sürmelerine yardımcı olur.
Eğitimden
dışlanma nedenleri arasında şunlar yer alıyor:
Yoksul
aileler, çocuklarını okula göndermek için gerekli parayı ve kaynakları
karşılayamıyor. Türkiye'de yoksulluk oranı, son yıllarda ekonomik kriz ve yüksek
enflasyon nedeniyle artarak devam ediyor. 2023 yılı için TÜRK-İŞ'in
hesaplamalarına göre, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 43.433 TL'dir.
Bu, bir önceki yıla göre % 27,3 artışa denk geliyor. Yoksulluk oranı,
Türkiye'nin farklı bölgelerinde ve farklı gruplarda farklılık gösteriyor.
Örneğin, kırsal kesimde yoksulluk oranı, kentsel kesime göre daha yüksektir.
Ayrıca, kadınlar, çocuklar ve engelliler, yoksulluk riskine daha fazla maruz
kalmaktadır.
Yoksulluk,
insanların temel ihtiyaçlarını karşılayamamasına neden olarak, sosyal ve
ekonomik refahı olumsuz etkiler. Yoksulluk, sağlık, eğitim, işsizlik ve suç
gibi sorunların artmasına da katkıda bulunabilir.
Kız çocukları,
erkeklere göre eğitimden daha fazla dışlanıyor. Türkiye'de eğitimde cinsiyet
eşitsizliği, tüm eğitim kademelerinde ve alanlarında gözlenmektedir. Bu
eşitsizlik, kız çocuklarının ve kadınların eğitime erişimini, devamını ve
başarısını olumsuz etkilemektedir.
Engelli
çocuklar, eğitime erişmede zorluklar yaşıyor. Türkiye'de, engelli çocukların
eğitime erişimi, biraz iyileştirilmiştir. 2023 yılı verilerine göre, 6-17 yaş
grubundaki engelli çocukların eğitime katılım oranı %88,5'tir. Bu, 2002
yılındaki %30'luk orana göre önemli bir artıştır.
Ancak, hala
eğitime erişemeyen engelli çocuklar bulunmaktadır. Bu çocuklar, genellikle
kırsal kesimde yaşayan, yoksul ailelerden gelen veya ağır engelli olan
çocuklardır.
Göçmen
çocuklar, dil ve kültürel farklılıklar nedeniyle eğitimden dışlanabiliyor.
Türkiye'ye göç, çocukların eğitimine olumsuz etki edebilen bir faktördür.
Göçmen çocuklar, dil ve kültürel farklılıklar, uyum sorunları, ekonomik
zorluklar ve ayrımcılık gibi nedenlerle eğitimden dışlanma riski altındadır.
Göçmen çocuklar, genellikle Türkiye'de kullanılan dil ve kültürle aşina
değildir. Bu durum, onların eğitime uyum sağlamalarını zorlaştırabilir.
Örneğin, göçmen çocuklar, dersleri anlaymakta veya ödevlerini tamamlamakta
zorluk yaşayabilirler.
Eğitimden
dışlanmayı azaltmak için yapılması gerekenler arasında şunlar yer alıyor:
Yoksul
ailelere, çocuklarını okula göndermeleri için destek sağlanmalı.
Yoksul aile
çocuklarının eğitime katılmasını sağlamak için alınabilecek bazı özel tedbirler
şunlardır:
Okuryazarlık
ve matematik becerilerine sahip olmayan çocuklar, ilkokulda daha fazla zorluk
yaşar. Bu nedenle, yoksul aile çocuklarının okul öncesi eğitime erişimini
kolaylaştırmak, onların eğitim başarılarını artırmaya yardımcı olacaktır.
Engelli
çocuklar, yoksul aile çocuklarından daha fazla eğitim riski altındadır. Bu
nedenle, yoksul ailelerdeki engelli çocuklara yönelik özel eğitim programları
ve destek hizmetleri sağlamak, onların eğitime erişimini ve başarısını
artırmaya yardımcı olacaktır.
Göçmen
çocuklar, dil ve kültürel farklılıklar nedeniyle eğitim riski altındadır. Bu
nedenle, yoksul ailelerdeki göçmen çocuklara yönelik eğitim ve destek
hizmetleri sağlamak, onların eğitime erişimini ve başarısını artırmaya yardımcı
olacaktır.
Yoksul aile
çocuklarının eğitime katılmasını sağlamak, toplumsal kalkınmanın temel
şartlarından biridir. Bu nedenle, bu konuda kamu kurumları, sivil toplum
kuruluşları ve bireyler birlikte çalışmalıdır.
Kız
çocuklarının eğitime erişimini kolaylaştırıcı politikalar geliştirilmeli. Kız
çocukları, eğitimden dışlanma riski altındaki en önemli gruplardan biridir. Bu
riski azaltmak için, aşağıdaki politikalar geliştirilebilir:
Bu amaçla,
toplumsal cinsiyet normlarını değiştirmek için eğitim ve farkındalık
çalışmaları yapılabilir. Ayrıca, eğitim sisteminde kız çocuklarının
ihtiyaçlarını karşılayacak düzenlemeler yapılabilir.
Aileler, kız
çocuklarının eğitime devam etmelerini teşvik etmek için destek sağlanabilir. Bu
destek, maddi yardımlar, eğitim danışmanlığı gibi şekillerde olabilir.
Okullar, kız
çocuklarının güvende hissedecekleri ve eğitime kolayca erişebilecekleri yerler
olmalıdır.
Kız
çocuklarının eğitime erişimini kolaylaştırıcı politikalar, toplumsal
kalkınmanın temel şartlarından biridir. Bu politikalar, kız çocuklarının
eğitime erişimini ve başarısını artırarak, onların toplumsal ve ekonomik hayata
daha fazla katılımını sağlayacaktır. Kız çocuklarının eğitime erişimini
kolaylaştırıcı politikalar geliştirilmesi için, kamu kurumları, sivil toplum
kuruluşları ve bireyler birlikte çalışmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder