"Çocuklar kitap okumayı kulaklarıyla
değil, gözleriyle öğrenir; onlara söylemek yetmez, göstermek gerekir."
Kitap okumak,
özellikle öğrenciler için büyük bir önem taşır ve akademik başarıya giden yolda
en önemli anahtarlardan biridir. Günümüzde birçok çocuk ve genç, dijital
mecralarla daha fazla vakit geçirirken, geçmişte evlerde ebeveynler kitap
okuyarak çocuklarına güçlü bir rol model olurdu. Düzenli okuma alışkanlığı,
sadece sınav kazanmaya değil, aynı zamanda düşünme becerilerinin gelişmesine,
kelime dağarcığının zenginleşmesine ve analitik düşünme yetisinin güçlenmesine
de katkı sağlar. Bu nedenle, kitap okuma kültürünü canlandırmak ve çocuklara
kazandırmak için ebeveynlerin örnek olması büyük bir gerekliliktir.
Çocukların
kitap okuma alışkanlığı kazanması, akademik başarılarının yanı sıra bilişsel,
duygusal ve sosyal gelişimleri için de büyük önem taşır. Ancak birçok ebeveyn,
çocuklarının kitap okuma alışkanlığı kazanmadığından şikâyet ederken,
kendilerinin düzenli bir okuma pratiğine sahip olup olmadığını göz ardı ediyor.
Oysa çocukların davranışlarını belirleyen en önemli faktörlerden biri model
almadır. Bu nedenle ebeveynler, çocuklarının kitap okumasını istiyorsa,
öncelikle kendileri düzenli olarak kitap okumalıdır.
Çocuklar,
özellikle okul öncesi ve ilkokul çağlarında, ebeveynlerini rol model olarak
görürler. Bir çocuk, ebeveyninin televizyon karşısında saatlerce vakit
geçirdiğini, sürekli telefonla meşgul olduğunu görürken, ondan kitap okumasını
beklemek gerçekçi değildir. Çocuklar, sözlerden çok eylemlerle öğrenir. Eğer
bir ebeveyn, eline düzenli olarak kitap alıyor, kitaplardan heyecanla
bahsediyor ve okuma anlarını keyifli hâle getiriyorsa, çocuk da bunu taklit
etmeye daha yatkın olacaktır.
Ebeveynlerin
düzenli kitap okuması, çocuk için sadece bir örnek oluşturmakla kalmaz, aynı
zamanda evde bir “okuma kültürü” yaratılmasına da yardımcı olur. Evde
kitapların kolay ulaşılabilir olması, ortak kitap okuma saatlerinin
belirlenmesi, kütüphane ziyaretlerinin yapılması gibi küçük adımlar, çocukların
okuma alışkanlığı kazanmasını destekler.
Özellikle
küçük yaş gruplarında ebeveynin sadece kendi başına kitap okuması yeterli
olmayabilir. Çocuklarla birlikte kitap okumak, onlara hikâyeler anlatmak ve
kitap içerikleri üzerine konuşmak, okuma alışkanlığının pekişmesini sağlar.
Çocuklarla okunan kitaplar üzerine konuşmak, karakterlerin duygularını,
hikâyenin akışını tartışmak, onların hayal gücünü ve eleştirel düşünme
becerilerini geliştirecektir.
Çocuklar için
kitap okuma, bir zorunluluk ya da ders gibi hissettirilmemelidir. Kitap okumayı
cezalandırma veya ödüllendirme aracı hâline getirmek yerine, “doğal bir günlük
aktivite” olarak sunmak gerekir. Çocuğun yaşına ve ilgi alanına uygun
kitapların seçilmesi, birlikte kütüphane veya kitapçı gezileri yapılması, okuma
köşesi oluşturulması gibi uygulamalar, okumanın eğlenceli bir alışkanlık olarak
benimsenmesine yardımcı olur.
Çocukların
kitap okuma alışkanlığı kazanmasını sağlamak için ebeveynlerin kendilerinin de
bu alışkanlığa sahip olması büyük önem taşır. Çocuklar ebeveynlerinin
tutumlarını, alışkanlıklarını ve önceliklerini gözlemleyerek öğrenirler. Eğer
bir evde kitap okumak doğal bir rutin hâline gelirse, çocuklar da bu kültürü
içselleştirecek ve kitap okumayı bir zorunluluktan ziyade keyifli bir aktivite
olarak görecektir. Unutmayın, “çocuğunuzun kitap okumasını istiyorsanız, önce
siz okuyun!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder