Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın 2022 raporuna göre, 2020’de 15 yaş altı uyuşturucu kullanım oranı yüzde 0.4’ken; 2021’de yüzde 14. Yine, 2020’de 15-19 yaş arası kullanım oranı yüzde 11.7’yken 2021’de aynı yaş kullanım oranı yüzde 37.4. Uyuşturucu bağımlılığı tedavisi görenlerin yüzde 47.8’i 19 yaş altı yani ortaokul ve lise çağında. Rapora göre, Uyuşturucu maddeye kullanmaya başlama yaşı bakımından 15-24 yaş döneminin en riskli grup olduğu vurgulanıyor.
Uyuşturucu ve
uçucu madde kötüye kullanım ve bağımlılık erkeklerde kadınlara göre daha
sıktır. Kullanım yaşı çok küçük yaşlara kadar düşmüştür. Kullanımın sadece
sokakta çalışan çocuklarla sınırlı olmadığı, aslında her çocuğun risk altında
olduğu, kullanılan maddelerin fiyatından dolayı genellikle uçucu madde (Tiner,
Bali, Çakmak gazı) olduğu ancak Esrar ve Hap kullanımının da yaygın olduğunu
tespit edilmiştir.
Eroin ve
Kokain gibi bulunması zor ve pahalı olan maddeler pek kullanılmaması
tespitlerin arasındadır. "Bazı çocuklar madde bağımlılığını karşılamak
için satıcıya dönüşüyor. Madde bağımlısı
çocukların büyük bir çoğunluğu eş bağımlılık olarak alkol kullanmaktadır.
Ebeveynler, 'Uyuşturucu o kadar ucuz ve erişimi kolay ki, arz durmadığı sürece
yaygınlaşmasını önlemek çok zor' diyor."
Özellikle
hırsızlık ve gasp çeteleri daha çok bağımlı çocukları tercih etmektedirler.
Bağımlıların bir kısımı aynı zamanda hırsızlık ve gasp çetelerinin üyesi
çocuklardır. Çocuklar çaldıklarından veya gasp ettiklerinden kendisine düşen
pay ile çoğunlukla uyuşturucu aldığını ifade etmektedirler. Bağımlı Çocuklar
uyuşturucu maddeyi çete reislerinden almakta ve böylece çete reisleri bir taşla
iki kuş vurmaktadır. Bu tip organizasyonların çok iyi bilinmesine rağmen
müdahalenin yapılmaması ayrıca incelenmesi gereken bir konudur.
Uçucu madde
(Tiner, Bali, Çakmak gazı) kullanımı daha çok sokakta yaşayan ve belli bir suç
organizasyonu içinde olmayan çocuklar ve gençler arasında yaygındır. Uçucu
maddeler, ucuz ve kolaylıkla temin edilebilir maddelerdir. Uçucu madde
kullanımı ile ilişkili acil başvuruların yaklaşık %20’sini 18 yaşından küçükler
oluşturmaktadır. Uçucular genellikle Akciğere bir tüp, plastik torba, kap
kullanılarak ya da maddeye batırılmış bir bez parçası ile alınır. Uçucuların
ciddi yan etkileri vardır. En ciddi yan etkileri; solunum depresyonu, kardiyak
aritmiler, kusmuğun emilmesi sonucu veya kaza ya da yaralanmalarla
sonuçlanabilecek ölümlerdir. Uzun süre kullanımı beyin küçülmesi, epilepsi,
zekâ geriliğine neden olabilmektedir.
Esrar
kullanımının en önemli yan etkisi kronik solunum hastalıkları ve kansere
yakalanma riskidir. Esrar kullanımı nikotinle birlikte olduğu için ayrıca
nikotinin yarattığı olumsuz etkilerde görülmektedir. Esrarın uzun süre
kullanımı donucu bazı psikotik bozuklukları beraberinde getirmektedir. Ayrıca
uyku, cinsel işlev ve kalıcı algı bozuklukları da görülebilmektedir.
Metamfetamininde
diğer maddeler gibi nörolojik ve fizyolojik rahatsızlıklara neden
olabilmektedir. Özellikle doz aşımları koma ve ölümlere neden olabilir.
Okul çağında
olan gençlerin uyuşturucu kullanımının önüne geçmekte rehber öğretmenler önemli
bir rol oynuyor. "Aileler çocuklarının madde kullanıp kullanmadığını
anlamak için açtıkları sahte bir sosyal medya hesabından çocuklarını ekleyip
sohbet ediyorlar. Harçlık en asgariye indirilmiş durumda. Orta ve üst gelir
grubu aileler eğitim kalitesi nedeniyle değil, kapıda özel güvenlik var diye
çocuklarını özel okula göndermektedir."
Narkotik Suçlarla
Mücadele Daire Başkanlığı'nın 2022 raporuna göre, uyuşturucu ile mücadele
alanında yapılan kamu harcaması 2019 yılında 1 milyar 461 milyon 955 bin 782 TL
iken bu rakam 2021'de 2 milyar 340 milyon 421 bin 544 TL oldu.
Bu mücadelenin
en önemli ayaklarından biri, tedavi merkezleridir. Ancak yeterli sayıda tedavi
ve rehabilitasyon merkezi bulunmamaktadır. "Şu an hastanelerin tamamında
sıra var. Merkez sayısı az olduğu gibi bazı eksiklikler nedeniyle hastanelerde
yapılan tedaviler de olumlu sonuçlar vermiyor"
Uyuşturucu
madde kullanımında tedavi için en gerekli önlem kişiyi maddeyi temin ettiği
sosyal ortamlardan ayrılmasını sağlamaktır. Ayrıca toplumsal anlamda
farkındalık çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Aksi halde bütün çocuklar
tehlike altındadır.

Yorumlar
Yorum Gönder