"Gerçek
başarı, sadece yüksek notlarda değil, öğrenme yolculuğunun her adımında
gösterilen çaba ve azimdedir."
Günümüzde özel
okullarda velilerin giderek daha fazla "müşteri" gibi hareket ettiği
bir anlayış yaygınlaşmıştır. Bu anlayışın en belirgin yansıması,
"Çocuğumun bütün notları yüksek olsun, yoksa onu başka özel okula
gönderirim" şeklindeki tutumdur. Ancak bu yaklaşım, sadece bireysel değil,
toplumsal düzeyde de ciddi olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.
Velilerin
not baskısı yapması, öğrencilerde şu olumsuz etkileri yaratmaktadır:
Öğrenciler,
notlarının kendi çabalarına ve akademik performanslarına bağlı olduğunu değil,
velilerinin okul yönetimine yaptığı baskılarla yükseltilebileceğini öğrenmeye
başladıklarında, bu durum onların eğitim sürecini ciddi şekilde etkiler. Bu
anlayış, öğrencilerin sadece sonuç odaklı bir bakış açısına sahip olmalarına
yol açar ve öğrenmeye yönelik içsel motivasyonlarını zayıflatır. Bunun yerine,
sadece yüksek not alabilmek amacıyla çalışmak, öğrencilerin gerçek öğrenme
süreçlerinden uzaklaşmasına neden olur.
Oysa ki,
eğitimde asıl hedef bilgiye ve becerilere sahip olmak, bunları anlamlı bir
şekilde kullanabilmektir. Velilerin bu baskıları, öğrencilerin kendi
çabalarının ve öz disiplinlerinin değerini anlamalarını engeller. Sonuçta,
öğrenciler, sürekli olarak dışsal faktörlere bağlı olarak yüksek not almak için
çaba sarf ederken, kendi sorumluluk bilincini geliştirmeyi unuturlar. Bu da
onların ilerleyen yıllarda hem akademik yaşamlarında hem de profesyonel
yaşamlarında sorumluluk alabilme ve öz yönetim becerilerini kazanmalarını
engeller.
Velilerin
not baskısı, öğretmenler üzerinde de ciddi bir yük oluşturmaktadır:
Öğretmenler,
öğrencinin gerçek performansını değil, velilerin taleplerini dikkate almak
zorunda bırakıldıklarında, mesleklerini hakkıyla yapamaz hale gelirler. Bu da
öğretmenlerin motivasyonunu ve eğitim kalitesini düşürüyor.
Öğrenciler,
öğretmenlerin notları belirleme yetkisine gerçekten sahip olmadığını
gördüklerinde, öğretmene olan saygıları azalır. Bu da sınıf içi disiplinin
bozulmasına ve eğitim sürecinin aksamasına yol açmaktadır.
Öğretmenler,
baskı gördükleri öğrencilerle gerçekten başarılı öğrencileri aynı seviyede
değerlendirmek zorunda kalıyorlar. Bu da haksız bir durum yaratarak, eğitim
sisteminde eşitlik ilkesini zedeliyor.
Bu
yaklaşım sadece öğrenci ve öğretmenleri değil, özel okul sistemini ve genel
eğitim düzenini de olumsuz etkilemektedir:
Notların
şişirilmesi, diplomaların gerçek akademik başarıyı yansıtmasını engelliyor.
Böylece, özel okul mezunlarının diploma prestiji düşmektedir.
Veliler
müşteri olarak görüldüğünde, eğitim kurumları akademik standartlarını korumak
yerine, müşteri memnuniyeti odaklı bir işletme gibi hareket ediyor. Bu durum,
eğitimdeki kaliteyi ve ciddiyeti ortadan kaldırıyor.
Başarılı
öğrencilerle, velileri baskı yapan öğrenciler aynı seviyede
değerlendirildiğinde, yetenekli öğrencilerin çabaları göz ardı ediliyor. Bu da başarılı
öğrencilerin motivasyonunu düşürerek akademik gelişimlerini engeller.
Özel
okullarda not baskısı sadece kısa vadede velilerin beklentilerini karşılıyor
gibi görünse de, uzun vadede öğrenciler, öğretmenler ve eğitim sistemi için
ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Gerçek eğitim, sadece yüksek notlarla değil,
öğrenme sürecinin niteliğiyle ölçülmelidir. Veliler, çocuklarının akademik
başarısını yapay yollarla artırmak yerine, onların gerçek anlamda öğrenmelerine
ve gelişmelerine odaklanmalıdır. Aksi takdirde, geleceğin iş dünyasında ve
akademik hayatında ne yapacağını bilemeyen, sorumluluk almaktan kaçınan
bireyler yetiştirilmiş olur.
Velilerin
bu tutumdan vazgeçmesi ve eğitim sürecine daha bilinçli bir şekilde yaklaşması,
herkesin yararına olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder