"Sürdürülebilir bir gelecek,
sürdürülebilir bir eğitimle başlar."
Sürdürülebilir
eğitim, bireyleri yalnızca akademik bilgiyle donatmak yerine çevresel, ekonomik
ve toplumsal sorumluluklar konusunda bilinçlendiren bir eğitim anlayışıdır.
Uzun vadeli planlama, fırsat eşitliği, çevresel duyarlılık ve yaşam boyu
öğrenme gibi temel ilkeler üzerine kuruludur. Ancak Türkiye’de eğitim sistemi
bu ilkeler doğrultusunda şekillendirilmemekte, aksine kısa vadeli politikalar
ve yapısal sorunlar nedeniyle sürdürülebilir bir yapıya kavuşamamaktadır.
Sürdürülebilir
eğitim, kısa vadeli çözümler yerine uzun vadeli politikalar gerektirir. Ancak
Türkiye’de eğitim sistemi sık sık değişen müfredatlar, sınav sistemleri ve
öğretmen atama politikalarıyla istikrarsız bir yapıya sahiptir. Bu durum,
öğrencilerin ve öğretmenlerin sürekli uyum sağlamak zorunda kaldığı, köklü bir
eğitim anlayışının oluşmasını engelleyen bir tablo yaratmaktadır.
Sürdürülebilir
eğitim, çevreye duyarlı bireyler yetiştirmeyi amaçlar. Ancak Türkiye’de eğitim
sisteminde çevresel sürdürülebilirlik konularına yeterince yer verilmemektedir.
İklim değişikliği, geri dönüşüm, enerji verimliliği gibi kritik konular
müfredatta sınırlı bir şekilde ele alınmakta ve öğrencilere bu konularda
uygulamalı deneyimler sunulmamaktadır.
Türkiye’de
eğitim, bölgeler ve sosyoekonomik gruplar arasında ciddi farklılıklar
göstermektedir. Özellikle kırsal bölgelerde eğitim olanakları şehir
merkezlerine kıyasla çok daha kısıtlıdır. Nitelikli öğretmen eksikliği,
yetersiz fiziki koşullar ve teknolojik altyapı sorunları sürdürülebilir bir
eğitim sisteminin oluşmasını engellemektedir.
Sürdürülebilir
eğitim, hem yerel kültürel değerleri hem de küresel gelişmeleri içermelidir.
Türkiye’de müfredatın çoğunlukla merkezi bir bakış açısıyla hazırlanması, yerel
kültürel öğelerin yeterince işlenmemesine neden olmaktadır. Aynı zamanda,
uluslararası standartlara uygun, yenilikçi eğitim içerikleri yeterince
benimsenmemekte ve öğrencilerin küresel bakış açısıyla yetişmeleri
zorlaşmaktadır.
Sürdürülebilir
eğitim yalnızca okul yıllarıyla sınırlı kalmamalıdır. Ancak Türkiye’de eğitim,
sınav odaklı öğrenme süreçlerine sıkışmış durumdadır. Mezun olduktan sonra
bireylerin kendini geliştirebileceği yaşam boyu öğrenme programları yetersiz
kalmakta, mesleki gelişim ve yetişkin eğitimi konusunda ciddi eksiklikler
yaşanmaktadır.
Sürdürülebilir bir eğitim sisteminin
eksikliği Türkiye’de birçok olumsuz sonuca yol açmaktadır:
Sürekli
değişen politikalar nedeniyle nitelikli bir eğitim sistemi oluşturulamamakta ve
öğrencilerin temel becerileri edinmesi zorlaşmaktadır.
Eğitimin iş
dünyasının beklentilerine uyum sağlamaması, mezunların istihdam
edilebilirliklerini düşürmektedir.
Eğitime
erişimdeki eşitsizlikler, toplumsal kutuplaşmayı ve fırsat uçurumlarını
artırmaktadır.
Çevresel
sürdürülebilirlik konusunda eğitim almayan bireyler, çevreyle ilgili sorunlara
duyarsız kalmakta ve çevreyi koruma bilinci gelişmemektedir.
Türkiye’de sürdürülebilir eğitimi sağlamak
için aşağıdaki adımlar atılmalıdır:
Eğitim
sisteminde sık sık değişiklik yapılmak yerine uzun vadeli, bilimsel temelli
politikalar benimsenmelidir.
Çevresel
sürdürülebilirlik, toplumsal sorumluluk ve eleştirel düşünme gibi beceriler
müfredata entegre edilmelidir.
Dezavantajlı
bölgelerdeki okullara daha fazla kaynak ayrılmalı ve öğretmen desteği
sağlanmalıdır.
Uzaktan eğitim
olanakları artırılarak herkesin eğitime erişimi kolaylaştırılmalıdır.
Üniversite
sonrası mesleki gelişim ve kişisel gelişim programları
yaygınlaştırılmalıdır.
Türkiye’de
eğitim sistemi sürdürülebilir olmaktan uzaktır. Sürekli değişen politikalar,
çevresel ve toplumsal sorumlulukların müfredata yeterince entegre edilmemesi,
fırsat eşitsizlikleri ve yaşam boyu öğrenme kültürünün eksikliği, eğitim
sisteminin geleceğe yönelik güçlü bir yapı oluşturmasını engellemektedir.
Kalıcı çözümler üretmek ve eğitim sistemini sürdürülebilir bir temele oturtmak,
Türkiye’nin sosyal ve ekonomik kalkınması için bir zorunluluktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder