Z
Kuşağı 1995 ve sonrası doğanlardır. Bu kuşak tamamen teknolojik bir
çağda doğduklarından teknoloji ile iç içe yaşamaktadırlar. Bu nedenle bu
kuşağın üyelerine “Kuşak I”, “İnternet Kuşağı”, “Next Generation” ya da “iGen”
adları verilmektedir. Bir diğer adları ise; “Instant Online (Her daim
çevrimiçi)” kuşağıdır. Strauss ve Howe ise bu kuşağı aşırı bireyselleşme ve
yalnızlık yaşayacak kuşak olarak da tanımlamaktadır. Mission and Ministry
kuruluşu kendi internet sitesinde Z kuşağını 21. yüzyılın ilk kuşağı olarak
tanımlarken onlara dijital çocuklar ve “.com” çocukları ismini de uygun
bulmaktadır.
Z kuşağının
genelde karşılaştığı sorunlar; Depresyon, Stres, Kaygı, Ders çalışmama, Zaman
yönetimi, Sosyal ilişkiler, Empati ve Kuşak çatışmasıdır.
Depresyon; Ciddi ama tedavi edilebilir
ruhsal bir hastalık olan depresyon, bedensel, zihinsel ve duygusal belirtilerle
kendini gösterir. Depresyonun en belirgin özelliği zevk almada azalma ve kötü
ruh halidir. Depresyonda olan kişi karamsar, ümitsiz ve duygusal açıdan
mutsuzdur. Sürekli olarak kendini yalnız ve hüzünlü hisseder. Çevresine karşı
ilgisi azalan kişi de huzursuzluk ve iç sıkıntısı gibi duygular çok fazla ön
plana çıkar. Günlük yaşantısını engelleyecek kadar şiddetlenen bu duygu
durumları aylarca sürer ve kişinin zihinsel faaliyetlerinin yanı sıra genel
sağlığını da olumsuz etkilemeye başlar.
Stres; vücudu bozma eğiliminde olan bir basınç yâda gerilim
anlamına gelmektedir. Bir miktar stres hareketlerimizi motive etmede bize
yararlı olurken çok fazla ve uzun süreli stres ortaya çıkarsa kişi fiziksel ve
psikolojik problemler yaşayabilir. Gündelik yaşamın gel-gitleri arasında çok
sayıda stres etkeni ortaya çıkar. Ancak bütün stres etkenleri olumsuz demek değildir.
Stres istenmeyen bir durum olabilir ama bir yaşam gerçeğidir. Yaşanan stres,
kişi için ister büyük yaşam değişikliklerinden kaynaklanıyor olsun isterse
günlük hayatın koşuşturmalarından kaynaklanıyor olsun önemli olan stresin
kendisi değil, buna nasıl tepki gösterildiğidir.
Kaygı; kişinin korku verici veya tehdit edici bir duruma karşı
vermiş olduğu ruhsal ve bedensel bir tepkidir. Bu tepkiyi zaman zaman her insan
yaşar: Bir kaza atlatıldığında, sınav öncesinde veya topluluk önünde bir
konuşma yaparken olduğu gibi.
Ders çalışmama; Z kuşağının yaşadığı en temel
problemlerden birisi, belki de en önemlisi çalışma arzusunun oluşmaması ya da
ders çalışma ilhamının gelmemesi olarak ortaya çıkıyor. Bu durum beraberinde
başarısızlık getiriyor.
Zaman yönetimi; üreticiliği ve verimliliği
arttırmak amaçlı olarak, belirli aktiviteler üzerinde harcanan zamanı bilinçli
bir şekilde kontrol etme yöntemidir. Z kuşağı zamanı yönetemiyor.
Sosyal ilişkiler; Sosyal ilişki veya sosyal
etkileşim, iki ya da daha fazla kişinin birbirleriyle iletişim halinde olmaları
ve etkileşime girmeleri. Z kuşağı sosyal ilişki kurmada zorlanıyor.
Empati; bir başkasının duygularını,
içinde bulunduğu durum ya da davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve
içselleştirmek demektir. Kendi duygularını başka nesnelere yansıtmak anlamında
da kullanılır. Z kuşağı Empati kurmada zorluk yaşıyor.
Kuşak çatışması; Kuşaklararası
çatışmanın en önemli sebebi her yaşın kendi özelliklerine göre, hayata ve
olaylara bakması ve yorumlamasıdır. Kuşaklar arası çatışma bir anlamda değer
yargılarının çatışmasıdır. Değer yargıları bireyin yaş ve psikolojisine göre
değişmektedir.
Genel anlamda bu sorunları yaşayan Z
kuşağına yapılabilecek destek çalışmalarıyla bu sorunları aza indirgenebilir.
Öncelikli olarak yapılması gereken bire bir görüşmelerdir. Bu görüşmeleri aile
bireyleri de yapabilir, uzmanlar tarafından da yapılabilir. Görüşmenin amacı
problemi anlamaya yönelik ve destek mekanizmalarını belirlemek amaçlı
olmalıdır. En önemli desteklerden biri de akran(yaşıt) desteğidir. Akranından
aldığı destek sorunu çözmede en önemli faktördür. Ayrıca okullarda Rehber
öğretmenler Z kuşağı ile grup çalışmaları yaparak sorunlarının üstesinden
gelmelerini sağlayabilir.
Grup çalışmalarında, kendini ifade edebilen,
hayır diyebilen, istekte bulunabilen, olumlu düşünen, stresle başa çıkabilen,
iletişimi başlatan, sürdürebilen, sonlandırabilen, Entelektüel olarak gelişebilen,
gelişime ve değişime açık olmaları yönünde çalışmalar yapılmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder