“15 Mayıs, bir halkın yüzyıllardır
susturulmaya çalışılan diline sahip çıkma kararlılığının simgesidir. Kürt dili,
sadece bir iletişim aracı değil, bir halkın hafızası, kimliği ve özgürlük umududur.”
15 Mayıs, Kürt
halkı için yalnızca bir takvim günü değil, aynı zamanda bir dilin, bir
kimliğin, bir kültürün ve bir direnişin sembolüdür. Kürt Dil Bayramı, Kürtçenin
yüzyıllardır maruz kaldığı baskılara rağmen hayatta kaldığını, halkının belleğinde
ve yüreğinde kök saldığını kutladığımız anlamlı bir gündür. Bu dil, yalnızca
bir iletişim aracı değil; bir halkın tarihini, edebiyatını, masallarını,
acılarını ve hayallerini taşıyan eşsiz bir hazinedir. 15 Mayıs, bu hazinenin
değerini anımsatır ve onu yaşatmanın sorumluluğunu hepimize yükler.
Kürt dili,
Hint-Avrupa dil ailesine mensup, köklü ve zengin bir dildir. Kurmancî, Soranî,
Zazakî, Goranî gibi lehçeleriyle Kürtçenin sunduğu çeşitlilik, Kürt halkının
yaşadığı coğrafi genişliğe ve kültürel zenginliğe işaret eder. Ancak bu dil,
tarih boyunca inkâr, yasak ve asimilasyon politikalarının hedefi olmuştur.
Eğitimden medyaya, kamusal alandan evlere kadar her yerde kısıtlanan Kürtçe,
tüm baskılara rağmen halkın diline, kalbine ve direncine tutunarak varlığını
sürdürmüştür.
20. yüzyılda
Ortadoğu’da sınırların çizilmesiyle birlikte, Kürt halkı dört parçaya bölünmüş
ve her bir coğrafyada dil üzerindeki baskılar farklı biçimlerde devam etmiştir.
Buna karşın, Ehmedê Xanî'nin Mem û Zîn destanı, Celadet Ali Bedirxan’ın
çıkardığı Hawar dergisi, Cigerxwîn’in halkın içinden doğan şiirleri gibi nice
eser, Kürt dilinin ayakta kalmasını sağlayan temel taşlar olmuştur.
15 Mayıs’ın
Kürt Dil Bayramı olarak seçilmesi, tesadüf değildir. Bu tarih, 1932 yılında
Celadet Ali Bedirxan’ın Latin alfabesiyle yayımladığı Hawar dergisinin ilk
sayısının çıktığı gündür. Hawar, Kürtçenin modernleşmesi, standartlaşması ve
yazılı edebiyatının gelişmesi açısından tarihsel bir dönüm noktasıdır. Bu
nedenle 15 Mayıs, sadece geçmişe değil, aynı zamanda Kürtçenin geleceğine
atılan bilinçli bir adımdır.
Kürt Dil
Bayramı, yalnızca bir kutlama günü değil; bir farkındalık, sahiplenme ve
dayanışma günüdür. Dilin eğitim sisteminde, medyada, edebiyatta ve kamu
alanında hak ettiği yeri alması için verilen mücadelenin simgesidir. Aynı
zamanda, lehçeler arasındaki zenginliğin ve birleştirici gücün vurgulandığı bir
gündür. Kürtçe'nin çok sesliliği, Kürt halkının kültürel mozaiğini yansıtırken;
bu çeşitlilik içinde ortak bir ruhun yeşerdiğini gösterir.
Kürtçe, Kürt
halkının kimliğinin temelidir. Bir dil, yalnızca kelimelerden ibaret değildir;
aynı zamanda bir halkın tarihini, inancını, sevincini ve yasını taşır.
Dengbêjlerin anlattığı destanlar, anaların söylediği ninniler, çocuklara
anlatılan masallar, her biri Kürtçenin canlılığını ve halkın belleğini taşır.
Özellikle sözlü edebiyat geleneği, Kürtçenin yazılı metinlere ihtiyaç duymadan,
kuşaktan kuşağa aktarılabildiğinin en güzel göstergesidir.
Bugün dünyanın
dört bir yanındaki Kürt toplulukları, 15 Mayıs’ı konserlerle, şiir
dinletileriyle, panellerle ve çocuklara yönelik etkinliklerle kutluyor. Bu
bayram, sadece Kürtçe konuşanları değil, bu dili öğrenmek ve kültürünü tanımak
isteyen herkesi kapsayan bir davettir. 15 Mayıs, Kürtçenin birleştirici gücünü
yaşatmak ve onu daha geniş kitlelere tanıtmak için eşsiz bir fırsattır.
Aynı zamanda
bu gün, bir çağrıdır. Kürtçenin geleceği için her bireyin bir sorumluluğu
vardır. Ana dilde eğitim hakkı, medya organlarında Kürtçe içerik üretimi,
lehçelerin korunması ve devletler nezdinde resmi tanınırlık için mücadele
sürmelidir. Bu mücadelede herkesin yapabileceği bir şey vardır: Çocuklara
Kürtçe masallar anlatmak, şarkılar söylemek, sosyal medyada Kürtçe içerikler
paylaşmak, dilin yaşaması için atılacak her adım bir değerdir.
Unutulmamalıdır
ki, Kürt dili yalnızca Kürt halkının değil, tüm insanlığın ortak mirasıdır.
UNESCO’nun tehlike altındaki diller listesinde yer alan bazı Kürtçe lehçeler,
bugün korunmazsa yarın tamamen yok olabilir. Dil, bir halkın ruhudur; bu ruhu
yaşatmak ise hepimizin ortak görevidir.
15
Mayıs Kürt Dil Bayramı, bir kutlamadır, bir direniştir, bir umuttur. Bu özel
gün vesilesiyle bir şiir okuyalım, bir şarkı söyleyelim, bir hikâye paylaşalım.
Gelin, dilimize sahip çıkalım, çünkü: Zimanê Kurdî, rûmeta me ye!
Yorumlar
Yorum Gönder