"Elo Dîno, adaletsizliğe karşı kalkan, yoksullar için akan bir
nehir oldu."
Kürt
tarihinde, destansı kahramanlıklar ve adalet arayışıyla anılan isimlerden biri
de Elo Dîno’dur. 16. yüzyılda, Botan bölgesinin zorlu coğrafyasında yaşayan bu
halk kahramanı, halkın zulme ve adaletsizliğe karşı kendi kaderini tayin etme
iradesinin sembollerinden biri haline gelmiştir. Elo Dîno, kimi zaman “Kürt
Robin Hood’u” olarak anılsa da onun mücadelesi yalnızca zenginlerden alıp
fakirlere vermekle sınırlı değildir; aynı zamanda bir halkın onurunu, adalet
talebini ve özgürlük tutkusunu haykıran bir yaşam biçimidir.
“Elo” ismi,
Kürtçede Ali’nin halk arasında hoyrat bir telaffuzudur. “Dîno” ise “çılgın”,
“deli” anlamına gelir. Ancak burada delilik, bir akıl yitimini değil, sistemin
dayattığı adaletsizliğe karşı gözü kara bir başkaldırıyı simgeler. Elo Dîno'nun
ismindeki "çılgınlık", adeta egemen düzeni sarsacak kadar büyük bir
cesarete ve vicdani öfkeye işaret eder. O, düzenin çürümüşlüğü karşısında
bireysel çıkarı değil, toplumsal adaleti esas alan bir karakterdir.
Elo Dîno’nun
hikâyesi, Dicle Nehri’nin kıyısında yer alan, stratejik önemi büyük Bafê
Kalesi’nde şekillenir. Bu kale, Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Bafê köyü
yakınlarında, dönemin en işlek ticaret yolları üzerinde bulunmaktaydı. Bafê
Kalesi'nin konumu, Elo Dîno’ya hem savunma hem de saldırı açısından büyük bir
avantaj sağlamıştır. Rivayetlere göre Elo Dîno ve adamları, Dicle Nehri'nin
belli bir noktasını kalın zincirlerle kapatarak geçen kelekleri (nehir salları)
durdurmuş, geçişlerden haraç almıştır. Ancak bu haraç, kişisel zenginleşme amacıyla
değil, halk arasında bir adalet terazisi kurmak için toplanmıştır.
Dönemin güçlü
tüccarlarından alınan bu vergiler, bölgedeki yoksul halka dağıtılmıştır. Elo
Dîno'nun bu eylemleri, yalnızca ekonomik bir denge oluşturmakla kalmamış, aynı
zamanda halk arasında büyük bir moral ve direniş ruhu yaratmıştır. Onun
adaleti, devletten ya da egemenlerden bağımsız, doğrudan halkın vicdanında
yankı bulan bir adaletti.
Elo Dîno’nun
hikâyesi, sözlü edebiyatın en güçlü damarlarından biri olan dengbêjlik
geleneğiyle günümüze taşınmıştır. Dengbêjler, onun destansı maceralarını sözlü
şiirlerle, ağıtlarla ve kahramanlık türküleriyle anlatmış, her anlatımda Elo
Dîno'nun karakterine yeni boyutlar kazandırmıştır. Onun hikâyesi, yalnızca
bireysel bir kahramanlık değil, aynı zamanda Kürt halkının adalet, özgürlük ve
onur için verdiği mücadelenin de bir simgesidir.
Dengbêjlerin
sesinde yankılanan Elo Dîno, halkın çektiği acının, adaletsizlik karşısında
duyduğu öfkenin ve geleceğe dair umudunun sesi olmuştur. Bu sözlü kültür sayesinde
Elo Dîno’nun hikâyesi, kuşaklar boyunca canlı kalmış, her çağda yeni anlamlar
kazanarak güncellenmiştir.
Ne yazık ki,
Elo Dîno’nun direnişine sahne olan Bafê Kalesi, günümüzde ciddi bir tehdit
altındadır. Cizre Barajı ve hidroelektrik santral projeleri, bölgedeki birçok
tarihi ve kültürel alan gibi Bafê Kalesi'ni de sular altında bırakma riski
taşımaktadır. Bu durum, yalnızca bir taş yapının değil, bir halkın kolektif
belleğinin, direniş ve adalet duygusunun da kaybı anlamına gelmektedir.
Kürt halkının,
tarihiyle ve kahramanlarıyla kurduğu bağın, modern projeler ve kalkınma
politikaları uğruna koparılması, kültürel bir trajedi olarak kaydedilmelidir.
Bafê Kalesi’nin sular altında kalması, yalnızca fiziksel bir yıkım değil, aynı
zamanda toplumsal hafızanın da sarsılması demektir.
Elo Dîno’nun hikâyesi, sadece geçmişin tozlu raflarında kalacak bir efsane değildir. Bugün de adalet, özgürlük ve eşitlik için mücadele edenler için bir yol haritası, bir ilham kaynağıdır. Onun yaşamı, bireyin kendi küçük dünyasında teslim olmayı reddetmesinin, toplumsal sorumluluk duygusuyla hareket etmesinin mümkün olduğunu gösterir.
Kapitalist
modernitenin bireyselliği yücelttiği, toplumları atomize ettiği bir çağda, Elo
Dîno gibi halk kahramanlarının hikâyeleri, ortak yaşam değerlerini, dayanışmayı
ve adalet arzusunu hatırlatmaktadır. Elo Dîno'nun ruhu, Botan'ın dağlarında,
Dicle'nin coşkun sularında ve Dengbêjlerin titrek ama inatçı seslerinde
yaşamaya devam etmektedir.
Elo
Dîno, Kürt halkının zulme karşı direnişinin, adaletsizlik karşısında susmama
kararlılığının bir sembolüdür. Onun hikâyesi, geçmişten bugüne uzanan bir
adalet arayışının parçasıdır. Belki bugün Bafê Kalesi'nin taşları su altında
kalacak, ama Elo Dîno'nun adı, halkın belleğinde, şarkılarında, hikâyelerinde yaşamaya
devam edecek.
Çünkü
gerçek kahramanlar, yalnızca yaşadıkları dönemi değil, kendilerinden sonraki
kuşakların vicdanını da aydınlatan yıldızlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder