"Mezarlık, yaşamın bittiği değil,
saygının sürdüğü yerdir; bağımlılar orayı yaşam alanı yaparsa hem kendine hem
topluma ihanet eder."
Diyarbakır’ın Kayapınar
ilçesinde bulunan Peyas Mezarlığı, son dönemde uyuşturucu madde kullanan
kişilerin uğrak yeri haline gelmiştir. Mezar taşlarının kırılması, ateş
yakılması, mezarlıkta çöplerin bırakılması ve 12 metrelik aydınlatma direğinin
çalınması gibi olaylar, mezarlığın kutsal dokusunu zedelemiş, toplumun ortak
değerlerine büyük zarar vermiştir. Diyarbakırlılar ise bu duruma tepki
göstererek mezarlığın güvenliğinin sağlanmasını ve yetkililerin sorunu çözmek
için harekete geçmesini talep etmektedir.
Mezarlıklar
yalnızca bireylerin son istirahatgahı değil, aynı zamanda bir toplumun
geçmişine, kültürüne ve ortak değerlerine tanıklık eden kutsal mekânlardır.
Diyarbakır gibi tarihi ve kültürel zenginliği olan şehirlerde mezarlıklar,
toplumsal hafızanın önemli parçalarıdır. Ancak maalesef günümüzde birçok
mezarlık, özellikle uyuşturucu bağımlılarının mekânı haline gelmekte; bu kutsal
alanların manevi değeri zedelenmekte ve toplumun geleceği için ciddi tehditler
doğmaktadır.
Uyuşturucu
kullanımı, sadece bağımlı bireylerin sağlığını tehlikeye atmakla kalmaz,
bulundukları çevreyi de olumsuz etkiler. Mezarlık gibi toplumun ortak
değerlerini temsil eden alanlarda uyuşturucu kullanılması, bu alanların
kutsallığını yitirip işlevsizleşmesine yol açar. Bağımlılar, kendilerini ölüme
sürüklerken, toplumun manevi değerlerine ve kutsal mekânlarına da zarar
vermektedir.
Diyarbakır’da
bu sorun, yalnızca bireysel bir problem olmaktan çıkarak toplumsal bir kriz
halini almıştır. Mezarlıkların tahribi, aslında toplumda yaşanan çözülmenin,
yalnızlaşmanın ve sosyal dışlanmanın bir göstergesidir. Toplumsal dayanışma ve
saygının simgesi olan mezarlıkların bu hale gelmesi, toplumun genel sağlık ve
huzurunu da tehdit etmektedir.
Toplumların
kutsal değerlerine, ortak geçmişine ve alanlarına saygı göstermesi, sağlıklı ve
dayanışmacı bir toplumun temelidir. Mezarlıkların uyuşturucu bağımlılarının
mekânı haline gelmesi, bu temel değerlerin sarsılması anlamına gelir. Bu durum,
sosyal barışı tehdit ederken, genç kuşaklara da yanlış mesajlar vermektedir.
Bu
sorunla mücadele etmek için;
Toplum
genelinde, özellikle gençler arasında uyuşturucu bağımlılığının zararları ve
toplumsal etkileri hakkında kapsamlı bilinçlendirme kampanyaları
düzenlenmelidir.
Kamu kurumları
ve yerel halk iş birliğiyle mezarlıkların korunması sağlanmalı, uyuşturucu
kullanımı ve diğer zararlı faaliyetlere karşı denetimler artırılmalıdır.
Bağımlılar
için etkili rehabilitasyon merkezleri açılmalı ve topluma yeniden
kazandırılmalarını sağlayacak sosyal destek programları uygulanmalıdır.
Mahalle ve
sivil toplum kuruluşları, mezarlıkların korunmasında aktif rol almalı, toplumda
sahiplenme duygusu artırılmalıdır.
Mezarlıklar,
sadece bireylerin değil, toplumların da kültürel ve manevi belleğidir.
Diyarbakır gibi tarihî derinliği olan şehirlerde mezarlıkların korunması,
toplumun kendine duyduğu saygının en önemli göstergesidir. Uyuşturucu
bağımlılığının bu kutsal alanlara yayılması, yalnızca bireysel bir trajedi
değil, toplumsal bir yaradır. Toplum olarak el birliğiyle hem bağımlılıkla
mücadele etmeli hem de mezarlıklarımızı korumalıyız. Aksi halde, hem yaşayanlar
hem de geçmişimiz büyük bir kayıp yaşayacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder