“Eğitim üçgeninin en sağlam
köşesi, doğru iletişim kuran ailelerdir.”
Her tatil
döneminde öğretmenlere ÖBA üzerinden verilen seminerler, eğitim kalitesini artırmayı
hedefleyen, öğretmenlerin mesleki gelişimine katkı sağlayan önemli bir
uygulamadır. Öğretmenler bu eğitimler sayesinde hem pedagojik becerilerini
günceller hem de öğrencilerin ihtiyaçlarına daha etkin şekilde cevap verebilir
hâle gelirler. Ancak eğitim, yalnızca öğretmenlerin bilgi ve becerileriyle
başarıya ulaşan bir süreç değildir. Bir çocuğun okul yolculuğunda en az
öğretmeni kadar aktif ve bilinçli olması gereken bir diğer unsur da ebeveyndir.
Bu nedenle, öğretmenler gibi ebeveynlerin de belirli dönemlerde zorunlu
eğitimlerden geçmesi artık kaçınılmaz bir ihtiyaç olarak görülmelidir.
Ebeveynler
için düzenlenecek bu eğitimler; “çocuğa doğru yaklaşım”, “evde öğrenme ortamı
oluşturma”, “öğretmenle iletişim kurma yöntemleri”, “okul sürecinde aile tutumu”
gibi hayati başlıkları içermelidir. Çünkü günümüzde karşılaşılan pek çok
akademik ve davranışsal problem, çoğu zaman evdeki tutumlarla ya da aile-okul
iş birliğindeki eksikliklerle doğrudan ilişkili olabilmektedir. Bir öğretmen,
sınıfta en doğru yöntemi kullansa bile, evde bu yaklaşımın desteklenmediği
durumlarda beklenen gelişim sağlanamayabilir. Bu yüzden ailelerin bilgi
düzeyinin artırılması, eğitim sürecinin olmazsa olmaz bir parçasıdır.
İyi bir
ebeveyn olmak yalnızca sevgi göstermek, maddi imkân sağlamak ya da çocuğun
temel ihtiyaçlarını karşılamak değildir. İyi ebeveynlik; çocuğun duygusal,
sosyal ve akademik gelişimini takip etmek, doğru sınırlar koymak, okul ile iş
birliği içinde olmak ve öğretmenin önerilerini dikkate almakla tamamlanan bir süreçtir.
Bu noktada düzenli eğitimler, ebeveynlere çocuk gelişimiyle ilgili güncel ve
bilimsel bilgileri sunar. Böylece anne babalar, çocuklarının yaş dönemlerine
göre hangi davranışların normal olduğunu, hangi tutumların gelişimi
desteklediğini, hangilerinin zarar verdiğini daha net görür hâle gelirler.
Özellikle
öğretmenle kurulan iletişim, çocuğun eğitim yolculuğunda belirleyici bir
etkendir. Eğitimler sayesinde ebeveynler; öğretmenlerle konuşurken nasıl bir
dil kullanmaları gerektiğini, toplantı ve görüşmelerde hangi konulara
odaklanmaları gerektiğini öğrenirler. Bu bilinç, gereksiz gerilimleri ortadan
kaldırır, yanlış anlaşılmaları azaltır ve çocuğun yararına olacak şekilde
sağlıklı bir iletişim köprüsü kurulmasını sağlar. Unutulmamalıdır ki: Çocuğun gözünde
öğretmen ve ebeveyn iki ayrı taraf değildir. Aksine, çocuğun gelişimi için aynı
hedefe yürüyen iki destek unsurudur. Bu iki destek arasında uyum olduğunda
çocuk kendisini daha güvende hisseder ve daha başarılı olur.
Çocuğu okula
giden bir ebeveynin görevi yalnızca çocuğu okula göndermekle bitmez. Evde
düzenli bir çalışma ortamı oluşturmak, çocuğun ödev ve sorumluluklarını takip
etmek, okuldaki etkinliklere katılmak, öğretmenin geri bildirimlerini dikkate
almak ve çocuğa öğrenmenin değerini hissettirmek ebeveynin temel
sorumluluklarındandır. Zorunlu verilecek eğitimler, ailelerin bu sorumlulukları
daha bilinçli ve sistemli bir şekilde yerine getirmesine yardımcı olur.
Ebeveynlere
yönelik düzenli ve zorunlu eğitim programlarının uygulanması; öğretmenlerin
pedagojik yükünü azaltan, aile–okul iletişimini sürdürülebilir ve işlevsel hâle
getiren, aynı zamanda çocuğun bilişsel, sosyal ve duygusal gelişimini doğrudan
destekleyen kritik bir girişimdir. Mevcut bilimsel araştırmalar, çocuğun eğitim
başarısının yalnızca okul içi uygulamalara değil, ebeveynlerin bilinç düzeyi ve
ev içi öğrenme ortamının niteliğine de sıkı biçimde bağlı olduğunu
göstermektedir. Bu bağlamda, ailelerin eğitim sürecine sistemli biçimde dahil
edilmesi; okul-aile iş birliğinin güçlenmesine, ebeveyn tutumlarının daha
sağlıklı bir çerçeveye oturmasına ve öğrencilerin gelişim basamaklarının daha
yakından ve doğru yöntemlerle desteklenmesine olanak sağlar.
Eğitim,
başlangıç noktasını okulda bulan fakat asıl sürekliliğini aile ortamında
kazanan çok yönlü bir süreçtir. Bu sürecin her aşamasında hem öğretmenin hem de
ebeveynin bilimsel bilgiye dayalı, bilinçli ve koordineli bir yaklaşım
sergilemesi; yalnızca bireysel öğrenci başarısını değil, uzun vadede toplumsal
gelişimi de olumlu yönde etkileyen stratejik bir yatırımdır. Dolayısıyla
ebeveyn eğitimlerinin sistematik hale getirilmesi, geleceğin nitelikli,
özgüvenli ve sağlıklı bireylerinin yetişmesine katkı sağlayan temel bir eğitim
politikası niteliği taşımaktadır.

Yorumlar
Yorum Gönder