“Kadının sahadaki varlığı, oyunu
değil, geleceği değiştirir.”
Futbol her
yerde aynı kurallarla oynanır ama her şehirde bambaşka bir anlam taşır.
Diyarbakır’da ise bu anlam, artık sadece bir skorun ya da bir maçın ötesinde;
bir direnişin, bir umudun ve bir değişimin içinde yaşam buluyor.
Bu değişimin
adı: Amedspor Kadın Futbol Takımı.
2009 yılında
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan bu takım, kentin
sokaklarında top koşturan cesur genç kadınların hayallerinden doğdu. 2011’de
Türkiye Kadınlar Ligi’ne adım attı; ardından gelen başarılar ve
şampiyonluklarla 2017 yılında Kadınlar Birinci Ligi’ne yükseldi. Bu yükseliş,
sadece spor tarihine yazılan bir başarı değil; Diyarbakır’ın kadınları için açılan
yeni bir özgüven kapısıydı.
Ve bu
yolculuğun son halkası:
Amedspor Kadın
Futbol Takımı, sahasında ağırladığı ALG Spor’u ilk yarısı 10–0 biten mücadelede
14–0 gibi tarihi bir skorla mağlup etti.
Bu zafer,
yalnızca bir karşılaşmanın sonucu değil; kararlılığın, emeğin ve inancın
yıllardır süren yankısıdır.
Amedspor Kadın
Takımı, sadece bir kulübün kadın şubesi değildir. Bu takımın her oyuncusu,
sahadaki her adımıyla bu topraklarda “kadın” olmanın zorluklarına sessiz bir
cevap verir. Her pas önyargıları aşmanın sembolü, her gol tabuların
yıkılışıdır. Çünkü bu takımın varlığı, kadınların hayata ve spora dair “Ben de
buradayım” deme mücadelesinin sahadaki yansımasıdır.
Bu dönüşümün
arkasında Amedspor yönetimindeki güçlü kadın figürleri öne çıkıyor:
Amedspor Asbaşkanı
Sosyolog Şeyda Arslantaş ve kadın arkadaşları.
Son bir yılda
3’ten 10’a yükselen kadın yönetici sayısıyla birlikte, kulübün karar
mekanizmalarına kadın bakış açısı daha fazla yansımaya başladı. Arslantaş ve
arkadaşları, yalnızca bir yönetici değil; kadınların spor yoluyla güçlenmesini
bir toplumsal dönüşüm meselesi olarak gören bir vizyon taşıyorlar. Sahayı bir
oyun alanının ötesinde, toplumun aynası olarak okuyor ve attığı her adımı bu
bilinçle şekillendiriyorlar.
Onların
katkıları sadece yönetim toplantılarında alınan kararlardan ibaret değil.
Kadın
futbolunun kulüp içinde hak ettiği değeri bulması, profesyonel kamp
programlarının oluşturulması, teknik ekibin güçlendirilmesi, genç yeteneklerin
desteklenmesi…
Tüm bu
adımlar, kadın futbolunu yalnızca bir rekabet alanından çıkarıp güçlü bir
sosyal değişim aracına dönüştürüyor.
Bu nedenle Amedspor Kadın Futbol Takımı, bir spor kulübünden çok daha fazlası; Diyarbakır’ın kalbinde büyüyen bir eşitlik hareketi.
Her maç
yalnızca 90 dakikalık bir oyun değil; yılların sessizliğine, önyargılarına ve
sınırlarına karşı verilen bir mücadele.
Bugün Amedspor
Kadınları sahaya çıktığında tribünlerde yükselen ses, sadece bir tezahürat
değildir. O ses, bu kentin tüm kadınlarına gönderilen güçlü bir mesajdır:
“Sen de yapabilirsin.”
Belki
Türkiye’nin birçok yerinde kadın futbolu hâlâ yeterince görünür değil.
Ama Amedspor
Kadın Futbol Takımı, Diyarbakır’ın ruhunu, inancını ve değişim arzusunu taşıyan
bir hikâye yazıyor. Kadınların sahadaki varlığının sadece sporla ölçülemeyeceğini;
bunun bir kimlik, bir duruş ve bir özgürlük ifadesi olduğunu gösteriyor.
Her
antrenmanda, her maçta, dökülen her ter damlasında bu şehrin inancı, umudu ve
direnci var. Bu takım sahaya çıktığında yalnızca rakipleriyle değil;
önyargılarla, sınırlarla ve sessizlikle de mücadele ediyor.
Amedspor
Kadınları bugün tribünlerdeki genç kızlara bir cümle fısıldıyor:
“Ben
de yapabilirim.”
Onların
başarısı, kadınların sadece sporda değil, yaşamın her alanında var olma
mücadelesine ilham veriyor.
Her
pas cesaretin sesi, her gol özgürlüğün yankısıdır.
Çünkü
Diyarbakır’ın yeşil sahalarında artık sadece futbol oynanmıyor; bir
farkındalık, bir değişim ve bir eşitlik mücadelesi yaşanıyor.
Amedspor
Kadın Futbol Takımı bize hatırlatıyor ki:
Gerçek
zafer sadece maç kazanmak değildir.
Gerçek
zafer, bir toplumun kendi kadınlarına “Senin yerin her yerdir.” diyebilmesidir.

Yorumlar
Yorum Gönder